Bir Pazar daha böyle geçti
Doğa yürüyüşlerimizi yazılı notlar halinde sizinle paylaşmaya devam ediyoruz.Bu hafta bir garip gecti anlamadım.Once Meteoroloji kandırdı bizi…aslinda beni kandiramadi…onca mail attım aldanmayin hafta sonu, yani Pazar gunu yağmur yok diye…kimse inanmadı..doğa yürüyüşü programimiza katilim da düşük oldu…Parkurumuzu değiştirmek durumunda kaldık…Ama, gecen hafta aramiza katilan sevgili Can aradi…Okuldan arkadaşlarıyla kampa gideceklerini soyledi. Defalarca “ abi ne olur kampa ugrayın “ deyince dayanamadık gittik Kırıklar köyüne…ama Can’a ulaşmak mümkün değil…sanırım şarjı bitmiş…
Kırıklar, köy kahvesinde sabah çaylarımız içtik yine…sorduk soruşturduk “nerde kamp atmışlardır” diye, ama maalesef bilen gören yok…”mademki buraya kadar geldik yeni bir rota açalım” dedik, ve girdik patikaya…Hava sıcaklıgı 14 derece…hava aynen soylediğimiz gibi bulutlu ve kapalı…toprak yumuşak…çam kokusuna toprak kokusu karışınca nasıl olur bilirmisiniz ? İşte oyle bir kokunun, ciğerlerimizi doldurduğu bir patikada, yaklasık 3.5 saat yuruyerek bulduk mola yerini…
Tam mola yerinden kalkıp yola cıkmak üzereyken, vadinin asağılarından gelen bir ıslık sesi dikkatimiz cekti.. sesin sahibini bekledik…Ağaçların arasından biraz ürkek,elinde odun sopası,sarı şeffaf yağmurluk içinde 15-16 yaşlarında bir delikanlıydı gelen…Bizi fark ettiği anda durakladı…başladı arkadaşlarını beklemeye, bir çamın ardına gizlenerek… geriden gelen grubun içinde, Can’ı görunce anladık, gelen grubun aslında aradıgımız kamp grubu olduğunu.. 1030 m.lik kamp yerinde ısı 6 dereceye kadar dusmus Gelin dağı eteklerine kadar sise bürünmüştü…Termosların kapakları tekrar açıldı ve dönüş için hazırlanan sıcak su,yeni gelen genç arkadaşlarımıza kahve olarak dağıtıldı……
Kısa bir mola sonrasında birlikte dönmeye karar verdik..Yönümüzü kampa çevirdik ve rotaya birlikte girdik… yol boyunca yapılan sohbetler kısa zamanda kaynaşmamıza vesile oldu…Kampa geldiğimizde şaşkınlığımız biraz daha arttı…neden mi ? Onlar, 15-16 yaşlarındalar ve ablalarına abilerine inat, iki gecedir ormanın ıssız ve kuytu bir kösesinde kamp yapıyorlardı… Düzenli kurulmuş çadırlar…ortada kamp ateşi için çevrilmiş bir alan…kontollü yakildiği belli olan bir ateş… ve o kalem tutan ellerin hepsi kısa zaman içinde farklı gorevleri üstlenerek kimi pilavın suyunu kaynattı,kimi kaş ile göz arasında patates soyup, ustelik de yemeğini yaptılar…Ustune de cay …. İmrenmemek elde değil…hepsini ekip ruhu içinde düzen ve disiplin ile bir çırpıda hallettiler..Lezzetli bir Pilav üstü patates yedik...ellerinize sağlık çocuklar...
Sonra da kampı topladılar…şaşkın bakışlarımız altında…çöpler toplandı ve dönüşe gecildi…
Bu gün yeni arkadaşlar edindik…hepsi 15-16 yaşında…onlara baktıkca sevindik…heyecanımızı arttı..
Genclik aşısı olmuş gibi canlandık… Bu gün, iyi bir hafta sonu daha geride kaldı, yaşanmış güzellikleri ile…
Haftaya ŞİRİNCE de buluşmak üzere…
