"Kar ,Kış" demeden her pazar doğa yürüyüşü
Size bu koseden seslenmeye gunluk aktivitelerden ve doğa yürüyüşlerimizden haberler vermeye alışmıştık. Uzun zaman oldu bu alışkanlığımıza ara verdik.Nedeni de yoğun bir iş trafiği hepsi bu… Bu gün yine sizlerle birlikte olmanın keyfini yudumluyoruz. Haftalardan beri meterolojiden gelen haberlere endekslenmiş bekliyordum ne zaman kar yağacak diye… oyle ya, nerdeyse yazdan kalma gunlerde doğa yürüyüşleri yapmaktayız. Ekibin tamamı soyel ıslana ıslana yuruyememekden şikayetci… İster küresel ısınma sonucu deyin,isterseniz başka bir şey… Ege’de bahar coktan gelmeye başlamıştı bile…Bu hafta başında nihayet beklediğimiz haber geldi.”Hafta sonu bütün yurt kar yağışı etkisi altında kalacak…” İşte bu… Seyahatimi yarıda bırakarak erkenden İzmir’e döndüm… Hemen başladık hazırıklara…Cumartesi günü İzmir’in üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başladı… Her an şiddetli bir yağış olacak diye bekledim durdum sabaha kadar…Bulut gecişleri damla damla da olsa azıcık yağmur bıraktı… Ama beklediğimiz yağmur değil di bu…
Pazar sabahı sahil yolundan sakıp sabancı kültür merkezine doğru yürürken şiddetli esen poyraz az da olsa üşütüyordu…Araç içinde toplandığımızda klasik Pazar görüntüleri yaşanmaya başladı…Artık bu görüntülerin neler olduğunu iyi kötü hepiniz biliyorsunuz anlatmaya gerek duymuyorum… Rotamız,BAYRAMLAR-ÖREN…
Kemalpaşa’da günlük alışverişlerimizi cabucak tamamladık…Armutlu yönüne hareket etiğimizde, arabamızın cam sileceklerini çalıştıracak kadar olmasa da rüzgarda savrulan kar tanelerini görmek hepimizi heyecanlandırdı… Armutlu’dan Bayramlar yoluna doğru tırmanırken artık cam sileceklerimiz de çalışıyordu… Lapa lapa kar yağıyordu… Vadi içinde rüzgarın önünde savrulan kar tanelerini sıcacık arac icinden izlemek ayrı bir keyifti… Heyecan dalgası bütün ekibi kapladı… Yol kıyısında ve dallarda tutunan kar taneleri yükseldikce nefis görüntüler sunmaya devam etti.Bayramlar köyüne vardığımız da yerler çoktan beyaz bir örtü içine bürünmüştü...Rüzgarla birlikte yağan, şiddetli bir kar yağışının içinde kalıverdik… Sıcaklık da hissedilir derece de düşmüştü… Odun sobalarının kızarırcasına yandığı köy kahvelerine girdiğimiz de, bu sıcacık ortamın dışına cıkmak kimsenin içinden gecmedi doğrusu… Sıcak sobanın başında,lapa lapa kar yağışını pencereden izleyerek sabah çaylarımızı aceleyle içtik… Bu gün zorlu bir gün olcaktı… ekip içinde kış şartlarına hazırlıklı gelmeyen arkadaşlarımız vardı…Kahvenin dışına çıkar çıkmaz zorlanan bir dostumuzu araçla birlikte İzmir’e geri göndermek hepimizi üzdü… Ama yapacak başka bir şey de yoktu… Doğa yürüyüşümüz’ün keyfli,eğlenceli ve sorunsuz olması için parkurmuzu yine değiştirmek durumunda kaldık… Lapa lapa yağan kar,görüş mesafesinin azlığı,zaman zaman şiddeti ve yönü değişen rüzgar ilk kez böyle bir havada doğada olan bazı arkadaşlarımızı tedirgin etse de vucutlar ısınınca yüzler de gülmeye başladı… Rüzgarın etkisini azaltmak için zaman zaman rotamızdan bilinçli şekilde saparak, orman içinden tırmanmaya da başladık.Bayramlar ile Cumalı arasında kalan PALAMUT sırtına vardığımızda Mahmut Dağı yönünden esen şiddetli rüzgar hava sıcaklıgını -5 dereceye kadar düşürdü…Yokuşu dinlenmeden tırmanan ekibin azıcık da olsa dinlenmesi gerekiyordu ama şiddetli rüzgar açık alanda mola vermeye izin vermedi. Sırtın hemen eteğinde, bahçe içindeki küçük bir kulübe mola için en uygun yerdi… Ama hepimizi içine alacak kadar da buyuk değildi…Soğuk havadan etkilenen arkadaşlarımız öncelikli olmak uzere kulube içine sığmaya çalıştık.Çantalardan termoslar cıktı ve kahkalar eşliğinde sıcak caylar yudumlandı… Rüzgar dışarıda türkü söyler gibi esmeye devam ediyordu…Çaylar da çabuk bitti… Baraka içine sığmayan Sadık,Göhan ve Srehat’ı da düşünerek tekrar yola koyulduk… Bu sene ilk kez keşfettiğimiz ve daha önce bir kez kullandığımız mola yerinde rüzgarın etkisi nisbeten daha azdı… Zorla da olsa kar üstünde ocak yakmayı başardık… koştururcasına yenen öğle yemekleri henüz ısıtmaya başlamamıştı ama ateşin görüntüsü bile ısınmamıza yetiyordu.Yemek sonrası ateş etrafındaki görüntü görülmeye değerdi…Çay suyumuzun ısınmasını bekleyecek kadar vaktimiz yoktu…Erkenden dönüş yoluna girdik.Doğa yürüyüşümüzün öğleden sonraki kısmı başlamıştı.Hava açmış, güneş yüzünü göstermişti.Mahmut dağı beyaz bir örtü içinde ve muhteşem bir görüntü veriyordu… Saat henüz 13.30 u gösteriyordu… Yönümüzü Dereköy yerine Armutlu hattı üzerinden Yukarı Kızılca’ya cevirdik. Manzara görülmeye değerdi.Çam ormanları içinde ve karlı zemin uzerinde zaman zaman patikaları kaybederek de olsa akşam saatlerinde Yukarı Kızılca’ya ulaştık. Yukarı Kızılca da akşam çaylarımızı yudumlarken ne soğuk hava ne kar ne de gunun yorgunluğu kaldı…
Bir Pazar doğa yürüyüşü programımız daha sorunsuz ve huzur içinde tamamlandı.Arac içinde süren muhabbet ve günün fotograflarını tesbit için taranan fotograflar yeni bir haftaya başlamak için yeterli enerjinin depolandığının habercisiydi…
İyi haftalar efendim..
Biz bu sporu her Pazar yapıyoruz… Keyifle ve eğlenerek… Sizi de bekleriz…
Patikatrek Doğa grubu ile doğa yürüyüşü yapmanın keyfine varmak için bize katılmanız ve yaşamanız gerek... anlatmakla olmuyor…
