İzmir Doğa Yürüyüşleri
Ege'nin yakıcı sıcaklarını geride bıraktık; yaz aylarında, içimizi yakan orman yangınlardan şimdilik kurtulmuş gibi görünsek de gözlerimiz bir radar gibi hala sahayı tarıyor...Yitip giden onca emek ve zaman bir yana, binlerce canı da kaybettik; istesek de, istemesek de gelecek günlerde bölgemizdeki ekolojik dengelerin alt üst olma ihtimali çok yüksek ve maalesef geleceğe iyi bir miras bırakamayan, vurdumduymaz bir nesil olarak anılacağız...
Geçtiğimiz Pazar günü kurumsal olarak 24.cü sezonumuzu da açtık ve özlediğimiz dağlarımıza kavuştuk. Kondisyon edinme amaçlı, başlangıc seviyesi "Doğa Yürüyüşlerimiz" ile yeni bir sezona daha keyifli bir merhaba dedik; gelecek günlerin hem yol arkadaşlarımıza hem de dağlarda yürüyen tüm dostlara sağlık huzur ve mutluluk getirmesi dileklerimizle.
Sevgiyle, paylaşımla ve dostlukla; güvenli yolculuklarda bize yol arkadaşı olmak isterseniz her Pazar günü "İzmir Doğa Yürüyüşleri" nde buluşuyoruz artık...Fotoğraf makineniz çantanızdan eksik olmasın; giriş yasakları kapsama alanı dışında, Ege'nin kıyıda köşede kalmış uzak köylerinden başlayarak şehre doğru yaklaşan bir planlama ile yeni sezonu açtık...
Yeni Sezon açılışımızı Anadolu coğrafyasındaki kutsal dağların içinde en kıymetli, en değerli olan,Aydın ve Muğla topraklarına yayılanve Aydın sıradağlarının en batı ucundaki Antik Dönem’in kutsal dağı LATMOS'da gerçekleştirdik ... Latmos; masalsı efsaneleri, gizemli tarihi kadar, dünyanın hiç bir yerinde bu kadar çok biçimli, biçimsiz taşı bir arada görme imkanınızın olmadığı tek coğrafyadır. Latmos ilginç kayaç yapıları, zengin ekosistemiyle birlikte insanın içinden çıkamadığı büyülü bir coğrafya ve içinde sakladığı mağaralarda, Neolitik Dönem’e tarihlenen çok sayıda kaya resmi bulunuyor. Günümüzde bircoğu, farklı şekillerde tahrip edilerek içine edilmiş olsa da, hala direnenlerin büyük bölümünde kırmızı renkte işlenmiş insan figürleri öne çıkıyor.
Bu coğrafyada, binlerce yıl önceden bugüne gelen en önemli buluntuların başında kaya resimleri gelir. İlk kez 1990 lı yıllarda Alman arkeolog Anneliese Peschlow-Bindokat tarafından bulunmuş olan bu çok değerli tarih hazineleri, sonraki yıllarda bulunanlarla birlikte, Antik Dönem’de Karia bölgesinin kuzeybatı ucundaki İonia ile sınırını oluşturan ve günümüzde kuzeyde Aydın, güneyde Muğla sınırları içerisinde, Bafa Gölü’nün kuzey yakasındaki Beşparmak (Latmos) Dağı’nda yer alıyor.
Bu kaya resimleri, Geç Neolitik Dönem’den Kalkolitik Dönem’e kadar (M.Ö. 6000-5000) bir zaman aralığında tarihlendiriliyor. Latmos kaya resimleri yaklaşık 1400 metre yüksekliğe sahip Beşparmak Dağı’nın zirvesi olan ve her yönden görülebilen Tekerlek Tepe’nin etrafına, gizli kayaçlar arasına konuşlanmış durumda.
Bölgede uzun süre arkeolojik çalışmalar yürüten Anneliese PeschlowBindokat’a göre Beşparmak Dağı, Küçük Asya’nın kutsal dağlarından birisi ve bu dağın zirvesi olan Tekerlek Tepe’nin, eski bir taş ve yağmur kültünün merkezi olduğu, daha sonraları bu kültün yerini Zeus’un aldığı ve yakın zamana kadar kurak geçen yıllarda tepeye kadar dini alayların düzenlenip inanç eksenli ritüeler ve yağmur dualarının yapılması ile bölgenin hala bir kült merkezi sıfatını sürdürdüğü belirtiliyor.
Her geçen yıl, yenilerinin bulunmasıyla sayıları artan kaya resimleri, 1994 yılından bu yana bulunanlarla birlikte 170’e ulaştı. Latmos’ta yer alan kaya resimleri birkaç istisna haricinde, genellikle su ve dere yataklarının üzerinde bulunan küçük mağaralarda karşımıza çıkıyor.
Genelde bu mağaraların iç duvarlarında, kaya çıkıntılarının altında, kaya duvarlarında, ana duvarlar üzerinden kopmuş kayalar üzerinde ve yerinden oynamış kaya kütlelerinin alt bölümlerinde çizilen kaya resimleri insanı konu alıyor.
Resimlerde, insan dışında çeşitli işaret ve simgelere de rastlanıyor; birçok Neolitik bölgede karşımıza çıkan avcılık, çiftçilik ve insanların yerleşik hayatlarına yönelik motiflerden Latmos’ta şu ana dek 500’e yakın insan figürünün bulunduğu, bu kaya resimlerinden bazılarında kırktan fazla figür betimlemesi bir arada bulunurken, bazılarında ise, nadiren de olsa tek figürlü resimler karşımıza çıkmakta.
Erkek figürleri genelde ön cepheden ve birkaç istisna dışında cinsel organı olmadan betimlenirken, kadın figürleri ise aşırı iri ve çoğu kez süslü kalçalarıyla betimlenmiş. Kadın ve erkek resimlerine bakıldığında bunların aileyi ön planda tutan resimler olduğu görülüyor. Latmos kaya resimlerinde iki ana üslup görünür; natüralist ve şematik üsluplar. Az sayıda bilinen natüralist üslup, insan, özellikle de kadın figürlerinde gövdelerin yuvarlak hatlı ve derinlik hissi uyandıran işlenişinde kendini gösterir.
Şematik üslubun en belirgin özelliği ise soyut ve geometrik betim tarzıdır. Bu üslupta başlar genellikle yan yana iki zikzaktan oluşan bir çizgi ya da büyük “T” harfi şeklinde betimlenmiştir. Bu baş formları hem kadın hem de erkeklerde görülür.
Kaya resimlerinin hemen hepsi kırmızı boyayla yapılmıştır. Boyalar Latmos bölgesinde bulunan demir oksit ve hematitten elde edilmiş olduğu düşünülmektedir....
Yeni Sezon açılış Yürüyüşümüzü bu kutsal topraklarda yaparak o mistik havayı birlikte soluduk ve fotoğraflayarak yeni bir Dağ Doğa Fotoğraf ve keşif sezonuna daha girdik; kurumsal anlamda 23 sezonu geride bırakarak...
Katılım koşulları, güncel programlar ve bilgi almak için lütfen tıklayınız...
