Her haftasonu Ege'de bir Köy - Türkmen köyü
2009 yılı içinde planlayıp uygulamaya koyduğumuz “Her hafta Ege’de bir Köy / Orda bir Köy Var uzakta…” sosyal iletişim projemiz kapsamında ilk durağımız Manisa-Merkez’e bağlı Türkmen Köyü oldu… Daha önceki yıllardan da doğa yürüyüşlerimizde rota olarak sıkça kullandığımız Türkmen Köyü; Manisa il Merkezine 44 Km uzaklıkta ve 375 m rakımlı bir tepede kurulu.. Manisa- Muradiye ve İzmir - Aliağa üzerinden karayolu ile köye ulaşmak mümkün. Köyün adının nerden geldiği ve geçmişi hakkında yazılı bilgi yok…Ancak yaşlılardan alınan bilgiler doğrultusunda Anadolu beylikler dönemine kadar giden bir geçmişe sahip olduğu tahmin ediliyor…Adını da konar göçer Türkmen boylarından aldığı söyleniyor. Köy çevreye hakim bir noktada kurulu ve Akdeniz iklimi özelliklerine sahip…Anadolu köy yaşam özellikleri ve bilinen köy kültürü dışında ön plana çıkan gelenek ve göreneklere sahip değil…Köye has bir yemek ya da mutfak çeşitliliği de yok. Köy halkı geçimini tarım,hayvancılık ve bağcılık ile kazanıyor…Arıcılık ise gelişmekte olan yeni bir dal…Bağcılık ürünleri içinde sofralık siyah üzüm dikkat çekiyor.
Köyde bir ilk okul mevcut ancak taşımalı sistemden yararlanan öğrenciler 12 km uzaktaki merkezi bir köy okulunda eğitim alıyorlar… Köyün içme suyu şebekesi yok, ancak kanalizasyon şebekesi var. PTT şubesi yok fakat PTT acentesi var. Sağlık ocağı ve sağlık evi yok. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup iyi ve kullanılır durumda,köyde elektrik ve sabit telefon var.GSM hatları ise bazı noktalarda çekiyor…
Sürdürülebilir Dağ Yönetiminde Modern Yaklaşımlar Projesi kapsamında Türkmen Köyüne Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Manisa Valiliği tarafından “Türkmen Köyü Proje Ofisi ve Yunt dağı Kırsal Girişim Merkezi” açılmış. Açılışta FAO Türkiye Temsilcisinin söylediğine göre Yunt dağı Türkmen köyü model projesi önce Türkiye’de, sonra da tüm dünyadaki kırsal alanlarda model proje olarak uygulanacakmış.
Çevre ve Orman Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) işbirliği çerçevesinde, Yunt dağı Bölgesinde uygulanmakta olan "Dağlık Alanlardaki Yerleşimlerin Sosyal ve Ekonomik Durumlarının İyileştirilmesi ve Katılımcılığın Geliştirilmesi-Yunt dağı Modeli” proje faaliyetleri kapsamında projenin pilot köyü olan Türkmen Köyüne Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı, Çevre ve orman Bakanlığı ile Manisa Valiliği tarafından Türkmen Köyü Proje Ofisi ve Yunt dağı Kırsal Girişim merkezi açıldı. Yunt dağındaki 63 köy bu proje ile tüm dünyaya örnek olacakmış.
Patikatrek Doğa Sporları Eğitim Merkezi ve İZAFOD – İzmir Amatör Fotoğrafçılar Derneği üyeleri olarak 19 Mayıs 2009 günü sabah kahvaltımız bu güzel dağ köyümüzdeki köy kahvelerinde yaptık. Daha önceki gelişlerimizde fotoğrafını çektiğimiz Mehmet Amcayı yine köy kahvesinde bulduk ve fotoğrafını minik bir tören ile teslim ettik… Köy muhtarlığına da köyün büyük boy bir fotoğrafını bıraktık… Yörede köyün adıyla anılan Ege’nin en büyük şelalesi (60 m ) ise fotoğraf çalışmalarımız için belirlediğimiz ikinci mekan oldu.Çam ve çınar ağaçları arasındaki şelale havuzu ise erken başlayan yaz sıcaklarında serinlemek için iyi bir seçenek oldu. Şelaleye ulaştığımız da gördük ki bir ay önceye göre su biraz daha azalmış ve debisi düşmüş… Ama yine de fotoğrafa doyduk. Havanın bozmaya başlaması ile birlikte aşağıdaki küçük şelaleye indik ve büyük hevesle şehirden getirdiğimiz sucukları pişirmek için şelalenin hemen kıyısında bir ateş yaktık…Bir yandan piknik usulü öğle yemeği diğer yandan fotoğraf çekmeye devam ettikçe zamanı unuttuk…Başımızı çevirdiğimiz gökyüzünün kara bulutlar ile kaplandığını görünce istemeyerek de olsa şelaleden ayrılma zamanının geldiğine karar verip alelacele toparlandık… 1.5 saatlik dönüş yolu üzerinde karabulutlar tepemizde dolaşmaya devam ederken minik gök gürlemeleri eşliğinde, ıslanma korkusundan tempomuzu biraz daha artırarak yağmura yakalanmadan köye ulaştık…Yağmur damlaları çatılara düşmeye başladığında ise yorgunluk çaylarımızı yudumlamakla meşguldük.Köy kahvesindeki sıcak yüzlü dost insanlar ile bir süre daha sohbet ettik…Köyden yumurta ve Tereyağı gibi ihtiyaçlarımızı satın alıp dönüş yoluna düştük…
Sosyal iletişim Projemizin ilk köyü olan TÜRKMEN köyünden oldukça keyifli ve hoş anılar ile ayrıldık… Köyün çevre dokusu ve sosyokültürel yapısı fotoğrafçı kimliğimizle bizi “Yine Gelin” diyerek uğurladı…İzmir’in yaz sıcaklarından kaçıp kurtulmak ve farklı bir çevre dokusu içinde güzel bir gün yaşamak için Türkmen köyü doğru tercih dedik ve arada bir de olsa yeniden uğramaya söz verdik…
Her Pazar Ege’de bir köye yolculuğumuz devam ediyor efendim…Haftaya başka bir yöreden sizlere seslenebilmek umuduyla…
Zeynel AYDIN
