Doğa yürüyüşleri sezonu kapandı

İnsan yaşamında belli günler vardır ki, hafızalarda yer eder ve unutulmazlar arasına girer.Yapılacak her iş için, plan ve program söz konusu olduğunda hep o gunler ve yaşanmışlıkları referans noktası olur. 2006 yılı da bizim için, bu güne kadar gecen günleri ile  unutulmaz anlarımız arasında yer almaya başladı bile...  2005 yılının son günlerinde, alelacele belirlediğimiz yeni hedeflere, 2006 yılı Ocak ayı ile birlikte yürümeye başladık. Doğa sporları dalllarında şimdilik Doğa yürüyüşleri ile başladığımız faaliyetlerimiz, sezon sonuna doğru kaliteli bir yapı kazandı. Ekibimiz, nicelik ve nitelik olarak genişledi.Çoğu insan doğa yürüyüşlerine ilk kez bizimle birlikte katıldı ve bizimle sevdi.

Daha önce doğa yürüyüşlerine başka gruplarla katılmış olan bir çok arkadaşımız da, bizim ekip içi davranışlarımız ve yapımız gereği bizlerle devam etme kararı aldılar. Onların da bu kararı almalarına  sanırım ekip içi uyum, ekip içi davranışlar ve sevgi temelinde yükselen ilişkilerimiz sebep oldu. Bu gözlem ve tesbitler sadece bize ait değil.Bizi yakından izleyen ve içimizde olan diğer bireylerin de görüş ve düşünceleri aynı paralelde. Peki eksiklerimiz yok mu ? Tabi ki var… hem de öyle cok eksiğimiz var ki. Beş aylık kısa dönem içinde yaşadıklarımız ve yaşattıklarımız önümüze ışık tutuyor.Yeni döneme kadar bütün eksiklerimizi giderme, kendimizi yenileme  düşüncelarimizi kararlılıkla uygulamaya başladık bile… Yaz dönemi içinde  bu kararlarımızı sizinle paylaşmaya devam edeceğiz.

 Bu kısacık dönem içinde, doğa sporları, özellikle de DAĞCILIK  alanına ilgi duyan arkadaşlarımızın  artışı ve bazılarının yuksek dağ faaliyetlerimize katılma isteği, bizi gururlandıran haklı nedenlerimizden. Doğa yürüyüşlerinin olmadığı yaz sezonu boyunca bir arada olabilme nedenleri öylesine çok ki, “kamp yapalım,deniz ve piknik organize edelim,kültür gezileri düzenleyelim” istekleri önüne geçilemez hale geldi. Hatda uzak şehirlerdeki uyelerimizden davetler de almaya başladık. SAKARYA-TARAKLI, ÜRGÜP, GÖREME, KAÇKAR DAĞLARI ve KARADENİZ, Zonguldak-BARTIN,BOLU, ÇANAKKALE-Gelibolu,KIRKLARELİ-KIYIKÖY, Güney-Doğu Anadolu GAP yöresi en cok davet aldığımız bölgeler.

Böylesine uyumlu ve güzel bir grubun ve grup üyelerinin doğa yürüyüşleri sezonunu da kendilerine yakışır bir şekilde yapmaları gerekir diye düşündük ve 28 MAYIS 2006, gectiğimiz Pazar günü HAMZABABA Doğa yürüyüşünü organize ettik.Hem parkur kısa ve kolay, hem de doğal güzellikleri  ön planda olan bir rota diye düşünmüştük. Ama Pazar sabahı bir araya toplanan ekip üyesi arkadaşlarımız, şehirde  daha sabahın o saatinde 30 dereceyi bulan sıcaklığa bile aldırmadan “ MAHMUT “ deyince, rotamızı  Yukarı KIZILCA köyüne çevirdik. Öyle ya, hemen herkes sezonu deniz kenarları yürüyüşleri ile kapatırken, , 1.387 m.lik zirvesiyle İzmir ve yöresinin en baba dağlarından olan MAHMUT tırmanışı ile sezonu kapatmak bize yakışan olurdu. Öyle de yaptık ve sonunda herkes “iyi ki de yaptık” dediğinde mutluluğumuz daha da artdı.

Yukarı Kızılca Köy meydanındaki kahvelerde çınar ağaçlarının serinliği altında sabah çaylarımızı içtik ve saat 09.45 de yürüyüşe başladık.Ormana Giriş öncesinde Orman Bölge şefliğine bilgi vererek rotamızı bildirdik. Burada bir parantez acıp KARABEL Orman Bölge şefi ve grubumuzu yakından takip eden NEDİM bey dostumuza teşekkür ve minnet duygularımızı ifade etmek istiyoruz.Bizim Gelişimizi ve tahmini varış saatimizi Yangın gözetleme kulesine bildirmiş ve bizim için çay demlettirmiş. Kule görevlileri HASAN Çavuş ve Cavit ellerinde dürbünle yer yer bizim tırmanışımızı izlemişler…

Bu hat üzerinden Mahmut tırmanışları için çok az bilinen bir rotadan, KAPAN deresi girişini kullanarak tırmanmaya başladık.Parkurun tamamı orman içi ve Kuzey olmasına rağmen hava sıcaklığı yine de etkiliydi.Bir de Vadi boyunca alabildiğine yükselen Kaya duvarlardan yansıyan güneş ışınları hissedilen sıcaklığın da artma nedeniydi.Doğumuzda 1.178 m lik görüntüsüyle yükselen Kuşca Tepenin gölgesinden vadi boyunca yukseldikce hava biraz daha serinlemeye başlasa da sıcaklık yine de 30 derece altına dusmedı.Demek ki şehir merkezinde daha yuksek diyerek Kestane ve ceviz ağaçlarının gölgesinde tırmanarak ormansız alana ulaştık ve muhteşem bir manzara eşliğinde saat 13.15 de Mahmut Kule’ye ulaştık. Kule görevlileri Hasan Çavuş ve Cavit kardeşlerimizin bize ikram ettikleri çayları o muhteşem manzara eşiliğinde yudumlarken bütün yorgunluğumuzu da unutduk. Kule de yaklaşık 22 derece bir sıcaklık bizi karşıladı.Doğu istikametinden esen kuvvetli rüzgar sıcaklığın dusme nedeniydi… Kulenin Güney duvarı dibinde kurduğumuz Dostluk sofrasında bir araya geldik ve yemeklerimiz yedik… Tam bir finale uygun yemek partisiyle hem de… 

Filiz’in Kızartmaları,Esin hanımın zeytinyağlı yaprak sarmaları (Esin hanımın çantasının ağırlık nedenini ancak anladık…) Aslı ve  Zehra’nın ton balıklı  konservelerine bir de Sadık’ın ton balıkları ve aramıza ilk kez katılan Ali abinin zeytinyağlı taze fasulyesi ve Birol’un Patates salatası eklenince benim kendi ellerimle yaptığım sigara börekleri nerdeyse gölgede kalacaktı.. yani sözün özü,nefis bir FİNAL yemeği oldu.

Bölge Şefi Nedim Bey dostumuza ilgisi dolayısıyla,Kule görevlileri  Hasan çavuş ve Cavit kardeşimize verdikleri cay partisi ve gösterdikleri yakınlık için bir kez daha teşekkür ediyoruz.

1.387 m.lik Mahmut Zirvesinde dalgalanan Bayragımızın gölgesinde bir de fotograf çektirelim dedik ve toplu halde bir kez daha zirve yaptık.İşte o an da ekibimizin başarısını ön plana çıkartacak olan kararı da orada aldık… Dağın Kuzey-doğu duvarı ve kılcık hattını gören arkadaşlarımızın, bu hattı kullanarak Mahmut’dan iniş isteklerinin önüne gecmek mümkün olmadı. Bir cok grup eğitim almayan üyelerine bu hatdan geçişi yasaklarken,  kararı aldığımız an sonrasında toplam 5 dakıkayı gecemeyen bir bilgilendirme toplantısı  ile bu hattı kullanarak  aşağı indik. Verilen talimatlara titizlikle uyan,ekip uyumu ve disiplinin en ince ayrıntılarını sergileyen,riskli olsa da gecişi sorunsuz yapan  arkadaşlarımızı kutluyor onlara da tesekkür ediyoruz..300 m den başlayıp 1.387 m. ye, yani gün içinde önemli bir tırmanış mesafesi olan 1.087 m lik bir tırmanışı, dört saat gibi standart bir zaman diliminde, hakkıyla gercekleştirdikleri için Alkışı hak ettiler…

Mahmut inişi sonrasında Harman tepe ve Çalkaya istikametinden Dereköye saat 18.30 da ulaştık. Halil’in kahvesinde akşam çaylarımızı içip, 03 EYLÜL 2006 da ilk doğa yürüyüşümüzde tekrar görüşmek dilek ve temennileri ile EGE Bölgesinde doğa yürüyüşleri sezonunu kapattık…

Bizi izlemeye  devam edin…. İyi bir yaz sezonu gecirmenizi ve 3.000 uzerindeki Yüksek Dağ faaliyetlerimizde görüşebilmeyi umut ederiz. İZMİR  dışı faaliyetlerimiz için bilgi alınız...

PATİKATREK