-
Anadolu Köyleri BOĞATEPE
- Patikatrek
- Haberler-Duyurular
- Anadolu Köyleri BOĞATEPE
Anadolu Köyleri BOĞATEPE
Anadolu coğrafyasında adı şanı duyulmamış öyle köyler vardır ki içinde olup bitenlerden uzak ve habersiz kaldığımız. İşte o güzel insanların yurdu Anadolu, bağrında sakladığı bu gizli değerleri gün gelip de gün yüzüne çıkarttığında nice okullar okumuş çoğumuz ağzımız acık, bakar kalırız şaşkınlıkla, o kutsal topraklarda insan eliyle yapılanlara... Ne girişimciler, ne mucitler cıkar o bereketli topraklardan ancak o zaman görür anlarız... Tesadüfi gidişlerimizde,bir çay içimlik molalarda uğrayıp soluk aldığımız tezek kokulu köylerde yaşama tutunan bir avuç güzel insan çırpındıkca çırpınır yaşadığı köyün güzel yanlarını size anlatmak için;anlar mıyız peki? Çoğunlukla hayır,çünkü; anlık uğrayışlarımızın esas gayesi, sadece o köyü ve insanlarını tanımak, zor koşullar içinde akıp giden zamanı yerinde gözlemlemek değildir... O yüzden zihnimizde kısa izler kalarak ayrlırız, üreten ve yaratan insanların yurdundan...Kendimize has özelliklerle yarattığımız kibrit kutusu benzeri yaşam alanları içine sıkıştırdığımız daracık dünyamızda hoş bir anı olarak kalır o gidişler...
Kars’a 40 kilometre uzaklıktaki Boğatepe köyüne 2009 yılı Temmuz'unda tamamen tesadüfi bir şekilde aynen de yukarıda değindiğim duygularla gittik ilk kez; ve yine parmak basmaya gayret ettiğim benzer duygular içinde ayrıldık yöresel adıyla Zavot'dan... zengin bitki örtüsü, çok kültürlü yapısı, ilginç tarihi ve yüzünü dünyaya dönmüş insanlarıyla kültür, gastronomi, doğa ve kırsal turizm alanında örnek bir köy görünümündeki Zavot'lulara karşı duyduğumuz saygının gereği olarak da her yıl gider olduk. Fotoğrafçı kimliğimizle ziyaret ettiğimiz bu güzel yurt köşesini her yönüyle kare kare fotoğraf olarak belgeledik. Kars Ardahan kara yolunda, üzerinde Zavot yazan bir inek heykeliyle yönlendirmesi yapılan köyde tamamen yerel imkanlarla ve köyde yaşayan bir avuç insanın çabası ve gayretiyle yapılanlara tanıklık ettik; Bugün Türkiye’nin ilk peynir müzesi olan Zavot Eko Müze'sinin en zor kış koşullarında temelinden itibaren alınteriyle şekillenerek ortaya çıkışına tanıklık ettik...
Çalışkan köylülerin emek ve çabasıyla yaşama geçen Müze, Kars’ta ilk grayver peynirinin yapıldığı binada yer alıyor. Bu bina 1880 yılında İsviçrelilerin kurduğu bir mandıradan dönüştürülmüş. 2005 yılında muhtar, köylüler ve Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği’nin çabalarıyla derneğin ve köyün düğün dernek gibi toplantılarında kullanılmak üzere düzenlenmiş olan bu yapı, 2011 yılında Büyük ve Küçük Boğatepe köyleri muhtarlıklarının işbirliğiyle ve Birleşmiş Milletler Bin Yıl Kalkınma Hedefleri fonundan aktarılan kaynakla restore edilerek peynir müzesine dönüştürülmüş. Üç bölüm halinde düzenlenen müzenin birinci bölümünde , Boğatepe ve Kars’ın grayver ve peynir tarihini anlatan resimler ve yazıların yer alıyor. İkinci bölüm peynirin yapılışını anlatıyor. Üçüncü bölümü ise üretilen peynirlerin sunum ve tadımlarının yapılacağı “Kadın Bakkal” bölümü olarak tasarlanmış. Burada eski peynir kalıpları, maya kalıpları, tartı ağırlıkları gibi peynir yapımıyla ilgili malzemeler bulunuyor..
Boğatepe ve Molokanlar
Zavot Rusça bir kelime. Mandıra, atölye anlamına geldiği gibi bir inek türünün de adı. Kars’ı ve Boğatepe’yi anlamak için 93 harbi olarak bilinen 1877-78 Osmanlı Rus Savaşı dönemine uzanmak lazım. 93 Harbi sonrasında Kars ve civarı 40 yıl Rusların egemenliğinde kalmış. Ruslar, bu dönemde inançları nedeniyle baskı altında tuttukları Molokanlar, Dukhoborlar gibi topluluklar ı Kars ve civarına sürmüş.
Tarih 20 ocak 1921’yi gösterdiğinde Molokanlar’dan Bolşevik görüşlere sahip oldukları gerekçesiyle rahatsız olan dönem yöneticileri askere alınmalarına karar vermiş. Evlerini, mallarını satan Molokanlar çaresiz, Kanada, ABD gibi uzak diyarlara göç etmişler. Kalan 1500 Molokan da evlenecek kız bulamama ve giderek kimliklerini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca Soyvet Rusya’ya gitmişler. Tek tük kalan Molokanlar’ın çevre halkıyla kurdukları dostane ilişkiler Kars’ta hala anlatılıyor.
Gravyer Peyniri ve Kars
Kars' ta gravyer peynir üretiminin yaygınlaşmasında İsviçrelilerin rolü büyük. 1850’de bölgeye gelen İsviçreliler, otların ve bitki örtüsünün zenginliğini görünce, on ayrı köyde peynir imalathaneleri kurmuşlar. Boğatepe köyü, 1890’larda Molokanlar’ın da katkısıyla peynircilikte önemli köylerden biri olmuş.
17 Ekim Devrimi’nden sonra, İsviçreli peynir imalatçıları da Tiflis’e gitmişler. Bölgeye yerleştirilen Kafkasya, Türkmen, Terekeme (Karapapak), Kürt ve Gürcü guruplar gravyer üretimini bildikleri için geldikleri yerlerde de işi sürdürmüşler. Trakya’dan gelen kaşar ustalarından kaşar yapımını da öğrenmişler. Kars’ın ve Boğatepe’nin grayver ve peynir tarihi özetle böyle başlıyor
Boğatepe’ye çağ atlattı
Sonraki yıllarda bir grup aydın insan tarafından kurulan kurulan Çevre ve Kültür Derneği görmeye alışık olmadığımız demokratik bir şekilde ve eşbaşkanlıkla yürütülüyor. İşte o bir avuç insan arasında bulunan İlhan Koçulu, Boğatepe’ye çağ atlatan isim diyebiliriz. Eşbaşkanı da Zümran Ömür. İlhan Koçulu, Kafkasya’dan göçen peynir üreticisi bir aileden geliyor. İstanbul’da tekstil ve büyük marketlere yöresel peynir dağıtım işiyle uğraşırken, üzücü bir trafik kazası sonucu ağabeyi dahil, köyden çok sayıda yakınını yitirmiş, İş hayatının yoğun temposundan da sıkıldığından köyüne geri dönmüş.
Slow Food, KARSİAD, KAŞKA gibi pek çok sivil toplum örgütünün üyesi olan İlhan koçulu, Doğu Anadolu'daKültürTurizmi için İttifaklar Birleşmiş Milletler Ortak Programı, Bakü-Ceyhan-Tiflis Boru Hattı kapsamında bölge kalkınmasına sağlanan desteklerden yararlanarak, köy kadınlarının sağlık, hijyen, tıbbi bitki üretme ve kurutma, gravyer, kaşar, peynir yapımı gibi pek çok konuda eğitilmesi, yerel tohumların korunması ve üretilmesi, toplumsal belleğin ve somut olmayan kültürel mirasın korunması, müzenin açılması, bilimsel çalışmalar yapmak üzere köye gelenlerin konaklamasına için yapılan konukevi gibi pek çok projeyi hayata geçirmiş.
Antik Kıvılca buğdayını buldular
Antik bir buğday tohumu olan Kıvılca buğdayının keşfi ve üretilmesi Boğatepe’nin başarıları arasında. YineSTK’lar yoluyla Büyük ve Küçük Boğatepe köyü sakinlerinden 17'si kadın olmak üzere toplam 23 kişiye temel Fransızca eğitimi de verilmiş. Yaptıkları çalışmaları örnek olarak diğer köylerle de paylaşmışlar. Ortak traktörler alınmış. Oluşturulan imeceye katılan köyler, topraklarını bu traktörlerle sürmeye başlamış.
Şifalı bitkiler konusunda köydeki diğer kadınlarla aldıkları eğitimin ardından uzmanlaşan Zümran Ömür, hangi bitkinin hangi hastalığa iyi geldiğini ve köyde Doğu Anadolu’nun ilk Şifalı Bitkiler Bahçesi’ni ve bitki kurutma odasını oluşturduklarını gururla anlatıyor bugün.Bu proje turizmin hizmetine sunulmuş. Yerli-yabancı guruplar köye gelerek köyde konaklayıp, gündelik işlerde köy halkına yardım ederek, Ani Antik kenti, Kuyucuk Gölü ve Susuz Şelalesi gibi çevre turları da yapıyorlar.
İZFAK - İzmir Fotoğraf Akademisi üyeleri Şubat 2012 de Boğatepe'yi kışın yeniden fotoğraflamaya gidiyor.
Zavot Eko Müze gelişmek için mevzuatın değişmesini bekliyor
Köylülerin gayretiyle kurulan Zavot Eko Müze’si daha ilk yılında yerli-yabancı 1000 kişi tarafından ziyaret edildi. Ancak daha yapılması gereken çok şey var. Müzenin sunum bölümünün açılması ve daha da geliştirilmesi gerekiyor. Ancak bunun için de destek gerekiyor. Bir umut da “Eko-müze” kavramının bakanlığın mevzuatına alınması olacak. Özel müze statüsünde değerlendirilmek Boğatepe’lileri aşıyor. Eko-müze kavramı mevzuata girerse, müzenin gelişmesi de ancak o zaman söz konusu olabilir.
Zeynel AYDIN