Bir Doğa Yürüyüşü Yapalım
Kesintisiz bir yürüyüş sporunun sağlık için faydalarını buradan saymaya kalksak ne kadar anlamlı olur bilemem. Çünkü bu sayfa ve okumakta olduğunuz bu yazı ilginizi çekiyorsa anlamış olmalısınız ki spor ve sağlık ilişkisi üzerine size bir şeyler anlatmaya çalışmak sürekli tekrardan başka bir şey olmayacak. Bizim burada bahsetmek istediğimiz şey, parklarda bahçelerde ve tartan pistlerde yaptığınız yürüyüş değil, bir sırt çantası alıp dere tepe düz diyerek çıktığınız açık alanda yapılan doğa yürüyüşleri üzerine olacak. Eğer uzun süreli, kesintisiz bir doğa yürüyüşüne çıkmayı düşünüyorsanız, o gün başınıza neler gelebileceğini önceden fark edip olasılıklara hazır olmalısınız.
Aylarca hayalini kurup durduğunuz doğada gerçekleşecek keyifli yolculuklara çıkmak için önce kararlı bir duruş sergilemeniz gerekir. Çünkü doğa sizin kararsızlıklarınıza tolerans gösterecek kadar anlayışlı olmaz her zaman. Şunu unutmayın ki verdiğiniz karar yanlış bile olsa her zaman kararsızlıktan iyidir. İster güzel bir tatil gününde, isterseniz sadece bir pazarlık keyfinizden feragat ederek eşinizi, işinizi, arkadaşlarınızı, ailenizi arkanızda bırakıp çıkacağınız böyle bir yolculuğun keyifli bir şekilde sonlanması tamamen sizin alacağınız doğru kararlar kadar, fiziksel ve ruhsal hazırlığınızla da ilgilidir. Bu yolculuğu tek başınıza yapmak kadar bir başkasıyla veya bir grupla birlikte de yapabilirsiniz ki, hali hazırda keyif katsayınızın grafik eğrisi bunlarla da ilişkilidir.
Sadece bir gün, ya da günlerce sırtınızda bir çantayla yürümeye karar mı verdiniz? Yola çıkmaya bedenen ve ruhen hazır olmadan atacağınız bir adım sonunda, hep hayal ettiğiniz o muhteşem rotada yol almaya başladığınız an boynunuzu büküp yarı yoldan geri dönmek zorunda kalabilirsiniz. Söylediklerim size ne kadar saçma veya uçuk bir senaryo gibi görünse de her yıl yüzlerce insan bu sebepten dolayı doğada seyahat ve yürüyüşün gerçekliği ile yüzleşip bu iş bana göre değilmiş der veya adına doğa denilen şeyin, yeşil çimenli düzlükler, o düzlüklerde uçuşan kelebekler, saçlarınızı okşayan ılık rüzgarlar ve kuş seslerinin eşlik ettiği şırıltılı akan derelerden ibaret olmadığını anlar. İşin en garip yanıysa doğa gezisini iptal eden veya yarı yoldan bırakarak dönmeye kalkan bu kişiler herhangi bir yaralanma veya kötü bir deneyim yüzünden de geri dönmezler. Tersine bu kişilerin büyük çoğunluğu doğa yürüyüşüne hayran ve bu konuda deneyimli gezginler de olabilir. Hatta çoğu zaten uzun sürelerdir doğa yürüyüşleri yapanlar da olabilir. Doğa yürüyüşü ile şehir merkezlerinde tartan pistler ve parklarda yapılan yürüyüş ve diğer salon sporlarının birbirinde farklı aktiviteler olduğu göz ardı edildiği için bu tür sorunlarla karşılaşılma olasılığı oldukça yüksektir...
Genelde doğa yürüyüşlerine başlamadan önce, doğa bilgisi ve doğada seyahatten bihaber, kısıtlı spor ve aralıklı doğa yürüyüşü deneyimleri olan, içgüdüler veya oradan buradan okunan farklı doğa yürüyüşü hikayeleri ile gaza gelerek yapılan kısıtlı bir hazırlık, doğa yürüyüşünüzün daha ilk gün ilk dakikadan itibaren eziyete ve kısa süre içinde ise dayanılmaz, kötü hatıralar edinmenize sebep olacaktır. İşte bu yüzden bu sayfa içinde hep bir doğa yürüyüşünün en ince ayrıntılarını yazdık, toplantılarda bıkmadan usanmadan anlattık; sevimsiz durumlarda kalmayın, dağ başında yollarda bir başınıza oturup ağlamayın, yaptığınız onca hazırlığı ve harcamayı çöpe atmayın diye olayın inceliklerini bir kez daha yazmaya karar verdik…
Bir eksik ya da bir fazla taşımak görünürde fazla fark yaratmasa da sırt çantanızın içindeki malzemeler arttıkça eğimi düşük bile olsa yürüdüğünüz bir patikada yere dengeli ve sağlam basabilmenizin ölçütlerini belirler. Çünkü doğada ağırlıklar her zaman önem taşır. Çorap gibi en küçük malzemelerde bile bu fark yola devam etmek ile geri dönmek arasındaki kararınızı etkileyebilir. Eğer çantanıza koyacağınız her malzemenin %30-50 daha hafifini yanınıza alabilirseniz,toplam ağırlığınız büyük oranda azalacaktır. Çok net bir hesap olmamakla birlikte kesintisiz bir doğa yürüyüşüne çıkacak olanların gözünden hep kaçan bir konudur bu. Ben de yürümeye ilk başladığım yıllarda ne olacak canım bir yedek pantolonum, o da, bu da yanımda olsun diyerek sanki aylarca dağlarda kalacakmış gibi çantama doldurduğum onlarca malzeme veya yiyecek alarak, doğa yürüyüşlerinin daha ilk dakikalarında omuzlarımın ağrısından şikâyet edip sızlandığım, hatta bazılarını dağda rastladığım çobanlara verdiğim çok olmuştur. Yıllar sonra üstümdeki incecik bir polar veya montun sayesinde kar, yağmur, rüzgar dinlemeden zorlu hava şartlarında rahatlıkla yol alabildiğimi öğrendim. Eğer çantanızı yağmur için ayrı, rüzgâr için ayrı, kar için ayrı son derece kalitesiz giysilerle doldurmaya kalkarsanız gün içinde gereksiz hatta hiç kullanmayacağınız bu ağırlıkları taşımaktan başka bir şey yapmazsınız ve uzaya çıkan mekik gibi her kısa molada bir iki ağırlıktan kurtulmanın yollarını düşünür, hatta başkalarına malzeme veren fedakâr birisi olabilirsiniz.
Zeki bir yürüyüşçü yanına güvende olabileceği kadar, günde 20-25 km yürümesine yeterli miktarda, en düşük düzeyde malzeme alarak yola çıkar. Çoğunlukla kış mevsiminde uzun mesafeli yürümekten kaçınır. Kışın yürümek fazladan zorluk ve malzeme gerektirmektedir. Bir günden fazla sürecek yürüyüşlerde fazladan bir konfor ihtiyacı duyarsa gerekli malzemeyi seyahati sırasında yoldan temin etmeyi tercih eder. Kış günü soğuk ya da yağmurlu bir havada kıçımdaki kot pantolonların, hele ıslandığında hiçbir işe yaramadığını uzun deneyimlerden sonra öğrendim. Aynı şeyi kadife ve keten pantolonlar için de söyleyebilirim. Bu sebeple en yakın spor mağazasına uğrayarak adam gibi hafif, hızlı kuruyan ve rüzgâr kesen bir pantolon satın almanız daha akıllıca olacaktır. Akıllıca yapılan lojistik hareketler hem taşıyacağınız ağırlığınızı, hem de yol boyunca harcadığımız kaloriyi ve seyahat stresimizi düşük tutmamıza yarar.
Hafta sonu günü birlik doğa yürüyüşüne çıkacak olanların doğada aylarca kalacakmış gibi giysi ekipman ve yiyecek taşımasına gerek yoktur. Ancak yürünecek yol ve harcanacak enerjinin doğru hesaplanarak yeteri kadar yiyeceğin bir fazlasını taşımak ve fazla olanı ise olağan üstü koşullara hazırlık amacıyla gün sonuna kadar saklamak daha akıllı bir tercihtir. Ancak kısa veya uzun molalarda kek yapmak isterseniz yanınızda tencere takımı bile taşıyabilirsiniz veya bulunduğum yerin keyfini çıkartırken elimde bir fincan kahve olsun istiyorsanız kahve takımı da taşıyabilirsiniz. Fakat tecrübelerim der ki, termosunuzdaki sıcak suyunuzu gün bitmeden son damlasına kadar asla bitirmeyiniz.
SONUÇ
Başınıza gelen yaşanmışlıklardan ders çıkarmak kesinlikle önem taşır. Günü birlik bile olsa doğada bir yürüyüş için yola çıkmadan önce katılmaya karar verdiğiniz rota ve sizi o rotalarda yürütecek olan rehber ve dahil olacağınız grupların kim olduğunu tecrübe ve deneyimleriyle birlikte adres bilgilerine varıncaya kadar sorgulayın. Hiç alışık olmadığınız doğal alanlarda hiç tanımadığınız insanlarına arasında, egosu baskın bir kılavuzun peşine düşerek çıkağınız bir doğa yürüyüşü maceranız, tıpkı sizden öncekilerin ki gibi başlamadan bitebilir veya severek yapabileceğiniz bir sporu sevmediğiniz kişi ya da sevimsiz deneyimlerle geri dönüşü olmayacak bir şekilde sonlandırabilirsiniz ki eğer bu son size kalıcı bir sakatlık ya da kaza yaşatmamışsa yine de şanslı sayılırsınız.
